Tecride tıbbi kılıf kurumu

Adile Salman

Adile Salman

  • Amed Barosu Cezaevi İzlem Komisyonu Sözcüsü Adile Salman, ATK'nin verdiği raporlarla hasta tutsakların cezaevlerinde tecrit koşullarında yaşamlarını sürdürmesine “tıbbi meşruluk” kazandırdığını söyledi. 

Cezaevlerindeki hasta tutsakların durumu, Adli Tıp Kurumu’nun (ATK) 82 yaşında olan Makbule Özer hakkında verdiği “cezaevinde kalabilir” raporuyla bir kez daha gündeme geldi. İnsan Hakları Derneği'nin (İHD) verilerine göre cezaevlerinde şu an 651'i ağır olmak üzere bin 517 hasta tutsak bulunuyor. Onlarca tutsak yaşamını yitirdi. Amed Barosu Cezaevi İzlem Komisyonu Sözcüsü Adile Salman, hasta tutsakların durumu ve ATK'nin verdiği raporları değerlendirdi. 

Yaşam hakkına kast

Hasta tutsakların tahliyelerinin birçok zaman ATK raporları üzerine engellendiğine dikkat çeken Salman, ATK’nin “cezaevinde kalamaz” raporu verdiği durumlarda ise savcılıkların devreye girdiğini ve “toplum güvenliği” gerekçesiyle tahliyelerin engellediğini kaydetti. Ceza infazlarına dair yönetmelikte tutsaklar için gerekli düzenlemelerin yapılmadığını söyleyen Salman, hasta tutsakların yaşam hakkının ihlal edildiğini kaydetti. Salman, "Evrensel hukuk ilkelerine göre insanın en temel hakkı yaşam hakkıdır. Hiçbir durumda bu engellenmez ve askıya alınamaz. Bu ilkeye rağmen yüzlerce hasta mahpusun infaz erteleme talebi infaz hakimliklerince reddedilmektedir” dedi. 

Ölüm koridorunda tahliye

ATK'nin "cezaevlerinde kalabilir" dediği birçok tutsağın ihtiyaçlarını tek başına karşılayamadığını, yatağa ve ilaca bağımlı halde olduğunu söyleyen Salman, şöyle devam etti: "Örneğin kas erimesi hastalığı olan, ağır ilaçlar kullanan ve kendi ihtiyaçlarını tek başına karşılayamayan ağır hasta mahpus İsmet Çardak, ‘toplum güvenliği için tehlikeli’ yorumu üzerine bir yıl infaz erteleme süreci bittikten sonra tekrardan hapishaneye alınıyor. ATK’den tekrardan ‘cezaevinde kalamaz’ raporu alınıyor, ancak savcılık bu rapora rağmen infaz ertelemeyi uygun görmüyor. Neyse ki infaz erteleme, infaz hakimliğince kabul ediliyor ve İsmet Çardak 28 Şubat’ta tahliye oldu. Ancak 15 gün sonra vefat bilgisi geldi. Bizim infaz erteleme talebinde bulunduğumuz tüm hasta mahpuslar aslında ölüm eşiğinde ve tedavilerinin yapılması için gereken şartlar sağlanmıyor."

 

Hanife Arslan, Hatice Yıldız ve Makbule Özer

 

Üç yaşlı kadının durumu

Sağlık sorunları bulunan üç yaşlı kadının son dönemde tutuklandığını hatırlatan Salman, şunları söyledi: "Makbule Özer, ağır sağlık sorunları olmasına karşın ATK’nin bilimsel verilerden uzak raporu ile 22 Nisan'da yeniden tutuklandı. 9 kez anjiyo olan, 45 yıldır mide ülseri bulunan, KOAH, şeker, tansiyon ve daha birçok hastalığı olan 76 yaşındaki Hanife Arslan da tüm başvurulara rağmen tahliye edilmiyor. Hatice Yıldız, mahpus kızına para yatırdığı gerekçe gösterilerek ‘örgüte yardım'dan yargılanmış ve kesinleşen cezası ile tutuklanmıştır. Bunlara karşı hukuk mücadelesi sürerken, maalesef Türkiye’de Sivas Katliamı sanığı Cumhurbaşkanlığı özel kararı ile serbest bırakılması gibi vahim bir cezasızlık politikası örneğini de yaşıyoruz. ATK’den alınan ‘cezaevinde kalabilir’ raporları da hasta mahpusların tecrit koşullarında yaşamlarını sürdürebilmesinin tıbbi meşruluk raporu olarak anlaşılıyor. Bahsettiğimiz örnekler gibi yüzlerce hasta mahpus ağır hapishane koşullarında yaşamakta. Genel olarak Türkiye’de bulunan hapishaneler mimari yapısı ve uygulamaları ile Avrupa Standart Cezaevi Koşullarına uymamaktadır. Hapishaneler mahpusların en temel haklarının ihlal alanlarına dönüşmüş bir durumdadır.”

Tedavi yok, tecrit var

Cezaevlerinin fiziki koşullarının hasta tutsakların tedavisinin yapılması noktasında yetersiz olduğunu kaydeden Salman, hasta tutsaklar için 3 tane R Tipi Cezaevi olduğunu, ancak tutsakların burada tecrit altında yaşadıklarını belirtti. Bazı hasta tutsakların da İdare ve Gözlem Kurulu tarafından “iyi halli olmadıkları" öne sürülerek tahliyelerinin ertelendiğini ifade eden Salman, bir diğer sorunun da hasta tutuklulara ağız içi arama dayatması olduğunu söyledi. Salman, hasta tutsakların bu durumu onur kırıcı buldukları için tedaviyi reddettiğini dile getirdi. 

 

* * *

Boykot 3. haftada sürüyor

Türk cezaevlerindeki PKK ve PAJK'lı tutsakların eylemi sürüyor. Tutsakarın, "Abdullah Öcalan’a Özgürlük, Kürt Sorununa Çözüm" kampanyası kapsamında 27 Kasım'da başyattığı dönüşümlü açlık grevi, 4 Nisan'da tamamlandı. Tutsaklar, 4 Nisan'dan itibaren "Önderliğimizle aynı koşullarda yaşama" şiarıyla mahkemeleri boykot edip telefon ve aile görüşüne çıkmıyor.

 

* * *

Şakran'da hücre cezası

Şakran Kadın Kapalı Cezaevi'nde görüşe çıkmayan tutsaklara hücre cezası verildi. 

İzmir Şakran Kadın Kapalı Cezaevi'ndeki tutsakların, mahkemeleri boykot edip aile ve telefon görüşmelerine katılmaması nedeniyle haklarında disiplin soruşturması başlatıldı. Soruşturma kapsamında tutsaklara hücre cezası verildi. Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir İl Eşbaşkanı Berna Çelik ile Ayşe Kayra, Esma Başkale, Rahşan Aydın, Mesil Demiralp, Azime Işık, Mehtap Kıyar, Hediye Öztürk, Figen Şahin ve Esmer Ayas'a 11 gün hücre cezası verildi. Tutsaklar, cezaya itiraz etti.

 

* * *

Riha’da ev baskınları

Riha’da DEM Parti PM Üyesi Muhsin Aydoğdu ve Gençlik Meclisi Üyesi Ömer Kıstak gözaltına alındı. 

Riha'da dün yapılan ev baskınlarında Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Parti Meclisi (PM) Üyesi Muhsin Aydoğdu ile Gençlik Meclisi Üyesi Ömer Kıstak gözaltına alındı. Polisler, "gizlilik" gerekçesiyle soruşturmaya dair Aydoğdu’nun ailesine bilgi vermedi. Aydoğdu'nun anne ve babasının kullandığı cep telefonlarına da el konulduğu öğrenildi. Aydoğdu ve Kıstak'ın İl Emniyet Müdürlüğüne götürüldüğü belirtildi. 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.