Özerklik tartışmaları ve inşası

Forum Haberleri —

.

.

  • Demokratik özerklik; toplumdaki tüm çoklukların birbirlerini tamamlama ve güçlendirme biçiminde Demokratik Konfederal birliğini sağlama yeteneğini gösterir, bir devlet kurumlaşması olmadığı için iktidar ve devlet odaklı savaşlar içinde olmaz. Bu açıdan tüm topluluklar, halklar ve siyasi birimlerle karşılıklı çıkar içinde en sağlıklı ilişkileri kuracak karaktere ve kapasiteye sahiptir.

TUNCAY OK

Demokratik özerklik kavramı Kürtlerin uzun zamandır gündeminde olan bir kavram. Özellikle 90lı yıllar sonrası küresel düzeyde toplumsal sorunlara karşı gelişen çözüm arayışları bir çok kavram ve kuramı öncelikli olarak gündemimize almamızı sağladı. Bununla beraber otoriter, teokratik, oligarşik vb tutucu ve baskıcı yönetimlere karşı halkın demokratik sistemini inşa etme arayışı kendiyle birlikte bir çözüm perspektifini de ortaya çıkardı.

Aslında Kürtler ve Kurdistan toplumu otonomiye (özerklik) yabancı bir halk değildi. Daha önce Kurdistan coğrafyasını elinde bulunduran imparatorluk ve devletler bir özerklik statüsü ile Kurdistan’a yaklaşmışlardı ve Kürtler uzun yıllar otonomi ile kendilerini idare etmişlerdi. Bundan dolayı 2000'ler sonrası tekrardan gündeme giren demokratik özerklik ya da otonomi tartışmalarını Kürtler kendi açılarından “nasıl pratikleştirebiliriz” sorusuyla ele aldılar. O halde özerklik nedir?

Diyebiliriz ki Özerklik yani Autonomi; Autos (kendi) ve nomos (yasa) sözcüklerinden oluşuyor. Aslında bu kavramdan şunu anlamamız gerekiyor; toplumların ve bireylerin kendi yasalarını oluşturması ve bu yasa ve kurallarla kendi sistemini inşa etmesi.

Her ne kadar bu tanımlamayı yapsak da demokratik özerkliği aynı zamanda demokratik sistem içerisinde demokratik yönetim olarak da tanımlayabiliriz. Çünkü demokratik konfederalizm sistemi tüm toplulukların karşılıklı demokratik birlikteliklerini, demokratik toplumsal sistem inşalarını ve yatay örgütlenme modellerini tanımlarken, demokratik özerklik demokratik yönetim mekanizmasını tanımlıyor. Yani demokrasi içerisinde demokrasi diğer bir deyişle demokrasi+demokrasi…

Buradaki temel farkı söylerken şu ana kadar pratikleşmiş federatif ve özerk yapılanmalardan ayrı ve farklı ele alıyoruz. Yani sadece devlet içerisinde federe bölgeler ya da özerk bölgeler olarak değil. Tabiki siyasal sorunların çözümünde devletler ile karşılıklı hukuk çerçevesinde özgün bir siyasal yapılanma olarakta olabilir. Örneğin; Demokratik özerklik, uygulanabilecek bir demokratikleşme modelidir. Dünyada da devletler, katı merkezi karakterlerini bırakmak Adem-i Merkeziyetçi siyasal sistemlere yönelmek durumundadır. Çünkü yerinden yönetime dayanan sistemler sorunları daha kolay çözdüğü gibi, her alanda gelişmenin daha da hızlandığı siyasal modeller haline gelmişlerdir. Bu yönüyle demokratik özerklik, yetkilerin yerellere devredilerek devletlerin bu tür sorunları çözüp, demokratikleşmeye yöneldiği eğilimlere de uygun düşmektedir. Demokratik Konfederalizm sistemi içerisinde her türlü özerk örgütlenme modeli olarak tanımlanabilir. Yani demokratik özerklik tüm toplumların, inançların, etnisitelerin, sosyal kesimlerin vb. kendi toplumsal inşalarını özerklik bağlamında inşa etmeleri anlamına geliyor. Örneğin belli başlıklarda ele alırsak; ekonominin özerk inşası, ekolojik yaşam, hukuksal çalışmalar, kadın özgürlük mücadelesi, her türlü eğitim faaliyetleri, gençlik örgütlenmeleri, sosyal ve toplumsal çalışmalar, demokratik siyaset ve siyasal alan zemininde, öz savunma temelinde her kesimin ve toplulukların örgütlenme perspektifi vb. şekilde çoğaltabiliriz.

Kürtler 2000’li yıllar içerisinde Ortadoğu’daki temel sorunlara çözüm oluşturacak demokratik Konfederalizm projesini tartışmaya başladılar. Ve bir model olarak tüm toplumlara sundular. Bunu aynı zamanda Kurdistan’da uzun yıllardır devam eden savaşa karşı bir çözüm projesi olarak da sundular. Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan'ın 21 Mart 2005 Newroz’unda Demokratik Konfederalizm’i ilan etmesi ardından Kürtler bulundukları her alanda ve her coğrafyada kendi demokratik sistemlerini geliştirerek devlet sistemine alternatif olan Demokratik Konfederal örgütlenme modeli ile öz güç ve öz yeterliliği perspektif edinerek tüm toplumsal sorunlara çözüm arayışı başlattı. Ulus-devlet anlayışına alternatif olarak ortaya konulan Demokratik Konfederalizm’in temel ilkelerini içeren bildiri, Newroz meydanında milyonlarca insan tarafından sahiplenildi.

Bu tarihten itibaren bu modelle örgütlenme seferberliği başlatıldı ve tüm boyutlarda kurumlaşmalara hız verildi. Böylece 1985 Newroz’unda Ulusal Kurtuluş Cephesi olarak ERNK’yi ilan eden Kürtler, 20 yıl sonra yine bir Newroz’da demokratik halk sistemi olarak KCK’yi ilan ederek mücadele tarihinde yeni bir sayfanın açılmasını sağladı. Bu ilanın ardından toplumsal sözleşme olarak adlandırılan Kürtlerin bir anayasa olarak da benimsediği KCK sözleşmesinin 2. Maddesi Kürtlerin inşa etmek istedikleri konfederal–özerk sistemin temel anlayışını ortaya koydu.

Kürtler kendi öz yönetim mekanizmalarını oluşturacak ve potansiyel güçlerini demokratik kurumlaşmalarla hiçbir yere bağlı kalmadan her türlü ihtiyaçlarını kendileri karşılayarak cevap olacaklardı. Bu çerçevede kurumlaşmalar hız kazanmaya başladı. 30 Ekim 2007 tarihinde Amed’te Demokratik Toplum Kongresi (KCD/Kongreya Civaka Demokratîk) kuruldu ve bu kongre Kurdistan ve Türkiye’de yaşayan başta Kürtler olmak üzere diğer tüm halklar ve kesimlerin de içinde bulunduğu bir temsil gücü ve perspektif ortaya çıkardı.

Bununla bağlantılı olarak özerk örgütlenme alanları bir bir açığa çıkmaya başlarken aynı zamanda ihtiyaçlara cevap olacak örgütlenme mekanizmaları da oluşturulmaya başlandı. Toplumsal inşa ve özerkliği inşa çalışmalarında DTK daimi meclisi, genel meclisi ve çalışma komisyonları oluşturuldu. Ekonomi meclisi, ekoloji meclisi, statü ve hukuk komisyonu, halklar ve inançlar komisyonu, sağlık meclisi, sosyal komisyon, diplomasi komisyonu, siyasi komisyon, kültür meclisi, gençlik meclisi, kadın meclisi, dil ve eğitim komisyonu, toplumsal uzlaşı ve diyalog komisyonu, insan hakları komisyonu… Bu meclis ve komisyonlar farklı bölge ve yerellerde bulunan halk meclisleri içerisinde yerel ihtiyaçlar ve özgünlükleri de esas alarak örgütlendirildi.

Demokratik özerklik; toplumdaki tüm çoklukların birbirlerini tamamlama ve güçlendirme biçiminde Demokratik Konfederal birliğini sağlama yeteneğini gösterir, bir devlet kurumlaşması olmadığı için iktidar ve devlet odaklı savaşlar içinde olmaz. Bu açıdan tüm topluluklar, halklar ve siyasi birimlerle karşılıklı çıkar içinde en sağlıklı ilişkileri kuracak karaktere ve kapasiteye sahiptir.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.