Özsavunmayı ortaklaştırma çağrısı

Elif KAYA yazdı —

  • KJK-PAJK’ın yaptığı özsavunma çağrısı, bu kaos içinden kadınlara- ezilen halklara çıkış yolu gösteren, umut veren bir çağrıdır. Kürt kadın hareketi uzun yıllara varan özsavunma deneyiminden aldığı güç ve güvenle yaptığı bu tarihi çağrıyla bir ilke daha imza attı.

Özsavunma yaşamın vazgeçilmez, bir başkasına devredilemez, olmazsa olmaz temel ilkelerinden biridir. Gülün dikeni, tavşanın hızı, arının iğnesi, yılanın zehri, kuşun ürkekliği... velhasıl her varlığın kendini korumaya yönelik bir savunma mekanizmasının olduğunu biliyoruz. Ama sömürgeci sistem, varlıkların en “akıllısı” olan insana özsavunmasız bir yaşamın olabileceğini yutturabiliyor. Özsavunmayı kriminalize ederek suç kategorileri içine alıyor. Bu nedenle yaşamın doğal bir parçası olan özsavunmanın gerekli olduğunu, hak olduğunu dönüp dönüp birbirimize anlatıp duruyoruz. Çünkü sömürgecilik topluma dair pek çok değerde yaptığı gibi özsavunma bilincini ters yüz etmiş durumda. Kavramların içini boşaltarak, farklı anlamlar yükleyerek kadınları- halkları- ezilen kesimleri özsavunma mekanizmalarından yoksun bırakmayı bir şekilde başarmış durumda.

 Oysa özsavunma; varlığa yönelik tehditler karşısında yaşamın savunulmasına dair yapılan tüm eylem ve etkinlikleri kapsayan geniş bir çalışma alanını ifade eder. Elbette özsavunmanın gelişebilmesi için öncelikle varlığımızın bilincinde olmak, kim olduğumuz, ne olduğumuzu bilmek gerekir. Varlığınının bilincinde olmayan, haklarını bilmeyen, neyi savunup, neye karşı duracağını bilemez. Tepki gösterilse dahi çoğu kez sonuçları egemenlerin çıkarlarına hizmet etmekten öteye gitmez. Bu durumun farkında olan sömürgeciler bu nedenle toprak-beden- bilinç işgalini hep iç içe geliştirmişlerdir. Halkların- kadınların kendine dair bilgisini değersizleştirip, sömürgecinin ezilene dair düşüncelerini empoze ederek, toplumu savunmasız bırakıp, teslim almaya çalışmışlardır. Yerelin özsavunma sistemini kırmadan, etkisizleştirmeden hedeflerine ulaşamayacaklarını bilmişlerdir.

Kuşkusuz özsavunma yaşamın her alanıyla bağlantılı olan bir konudur. Kendi varlığının bilincinde olmaktan eğitime, ekonomiye, kültüre, inanca, silahlı mücadeleye kadar geniş bir alanı kapsıyor. Her türlü donanıma sahip sömürgecilik karşısında toplumun- kadınların kendini savunması örgütlenmeden ve özsavunma sistemini geliştirmeden mümkün olamaz.

Burada şunu da ifade etmek gerekir; her silahlı mücadele özsavunma değildir. Silahlı işgal ile silahlı özsavunma arasında çok belirgin farklar vardır. Egemen güçlerin silahla topluma- kadınlara boyun eğdirmesi, topraklarını, emeklerini sömürmek amacıyla silah kullanması işgal ve zoru ifade ederken, kadınların- halkların kendi varlıklarına, haklarına yönelik saldırılar karşısında silahlı mücadeleyi geliştirmeleri özsavunmayı ifade eder. Birincisinde bir başkasının iradesini tanımama ve boyun eğdirme hedefken, diğerinde yaşamın savunulması var.

3. Dünya Savaşı’nın derinleşip- yayıldığı bu döneminde Kürt kadınlarının tüm dünya kadınlarına özsavunmayı ortaklaştırma çağrısında bulunması son derece anlamlı ve değerlidir. Her alanda örgütlü ve tüm zor aygıtlarını elinde bulunduran ataerkil- kapitalist sistem toplumsal yaşamı olduğu kadar doğayı da tehdit ediyor. 7 Ekimden bu yana İsrail- Filistin savaşında 33 bini aşkın insan yaşamını yitirdi. Öldürülenlerin büyük çoğunluğu kadınlar ve çocuklardan oluşuyor.  Azerbaycan- Ermenistan, Rusya- Ukrayna, Türkiye- Kurdistan savaşında öncellikle savunma mekanizması olmayanların hedeflendiğini çok acı bir tarzda deneyimledik. Egemenlerin sömürge savaşında halklar, kadınlar, ezilenler lehine bir sonuç çıkması beklenemez.

Bu anlamda KJK-PAJK’ın yaptığı özsavunma çağrısı, bu kaos içinden kadınlara- ezilen halklara çıkış yolu gösteren, umut veren bir çağrıdır. Kürt kadın hareketi uzun yıllara varan özsavunma deneyiminden aldığı güç ve güvenle yaptığı bu tarihi çağrıyla bir ilke daha imza attı.

3. Dünya Savaşı’nın yayılıp- derinleştiği bu dönemde kaostan çıkışın ve yaşanan katliamları durdurmanın yolunun egemenler savaşında taraf tutmakla değil, kendi özsavunmasını güçlendiren 3. Yol’la mümkün olabileceğini ortaya koyan bu çağrı kadınların deneyimlerini buluşturması ve mücadele yöntemlerini geliştirmesi için yeni bir döneme kapı aralıyor.  Yeni dönem sömürgeciliğine karşı kadınların ataerkil- kapitalist sistem dışında özgür yaşamı yaratma çağrısını ifade ediyor.

Uzun bir süredir değişik kadın buluşmalarında dile gelen, sömürgeciliğe karşı ortak mücadele yöntemlerini geliştirmeye imkan ve olanak sağlayan bu çağrı, kadınların kendi çözüm seçeneğini ortaya koyan, özgür yaşama imkan ve olanak sağlayan yeni bir dönemin başlaması gerektiğini ifade ediyor.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.