Kürt basını Belçika Adalet Sarayı önünden seslendi:

• Medya Haber ve Stêrk TV’ye Belçika polisinin gece yarısı yaptığı baskın Adalet Sarayı önünde protesto edildi. Avrupa Gazeteciler Federasyonu ve Flaman Gazeteciler Sendikası protestoyu destekleyip, ‘basın özgülüğünün böyle zamanlar içindir’ hatırlattması yaptı.
• Medya Haber sunucusu Heval Arslan, basıkının Türkiye’nin teşviki, Fransa’nın talebi ile gerçekleştiğini hatırlatıp, “Basın özgürlüğü tüm ülkeler için var ancak Kürt basını için özgürlük yok. Biz Erdoğan'ın suçlarını teşhir etmeye devam edeceğiz” dedi. 
• Stêrk TV Kirmanckî editörü Sebahattin Gültekin: “Avrupa demokrasisi ve adaleti sınıfta kaldı. Siyasi ve ekonomik çıkarlar sonucu bu saldırılar gerçekleşti. Avrupa Parlamentosu burada ve bu saldırılara karşı durmalıdır. Yılmayacağız, sinmeyeceğiz. Herkes haber alma hakkına sahip çıkmalıdır."

Belçika polisinin Medya Haber TV ve Stêrk TV stüdyolarını basarak, yayın cihazlarına zarar verişi, kapıların kırılması Brüksel'de bulunan Adalet Sarayı önündeki Poel Art Meydanı'nda protesto edildi. Kürt basın emekçilerinin çağrısı ile düzenlenen eyleme Medya Haber ve Stêrk TV çalışanları, sivil toplum örgütleri, Belçika basını, basın sendikaları, özgür basın emekçileri, Kürt Siyasetçi Emin Pencwini, KCDK-E Eşbaşkanı Engin Sever, NAV-BEL üyeleri, KNK üyesi Nilüfer Koç da katıldı.
Eyleme televizyon binasında polislerin kırdığı kapılar ile kameralar da getirildi. Eylemde Flamanca, İngilizce ve Fransızca "Kürtlere basın özgürlüğü yok mu", "Kürtleri susturamazsınız" ve "Özgür basın susturulamaz" yazılı pankartlar açıldı. Haber alma özgürlüğünün bu saldırı ile sekteye uğratılmak istendiğine, haber kaynaklarının açıklanamayacağına dikkat çekilen eylemde saldırı motivasyonunda Türk devletinin izlerine dikkat çekildi.

 

 

Suçluları teşhir etmeye devam

Medya Haber TV emekçisi Heval Arslan protesto gösterisinde yaptığı konuşmada: "Yaklaşık 200 polis baskın yaptı, bulunduğumuz kasabanın yolları kapatıldı, kimse yaklaştırılmadı. Polis saldırganca  kapılarımızı, ekipmanlarımızı kırdı. Anahtarlar olmasına rağmen 98 dolap ve 41 kapımızı kırdı. Bilgisayarlarımıza el konuldu. Stüdyomuzdaki ekranımız kırıldı. Özgür medya Türkiye için büyük bir tehlike! Bu saldırı Türkiye'nin baskısı ve Fransa'nın talebi ile gerçekleşti. Biz bu saldırıları kabul etmiyoruz. Basın özgürlüğü tüm ülkeler için var ancak Kürt basını için özgürlük yok. Biz Erdoğan'ın suçlarını teşhir etmeye devam edeceğiz. Biz gerçekleri halka söylemeye devam edeceğiz" dedi.

Belçika Sosyalist Parti'den Maxime Ramirez de Fransızca konuşmasında saldırıları kınadı.

Rishi Sing Belçika Barış Aktivisti de İngilizce konuştu, Kürt televizyonlarının hedef alınmasına tepki gösterdi.

Maurice Kohn-Belçika Barış Aktivisti de "Basın özgürlüğü herkes için önemlidir" mesajını verdi.

 

 

Yılmayacak, sinmeyeceğiz!

Adalet Sarayı önünde Poel Art Meydanı’nda Kirmanckî (Zazaca) yaptığı konuşmasında Stêrk TV emekçisi Sebahattin Gültekin, Türkiye’de özgür basın emekçilerinin karşılaştığı saldırı ve baskıların Avrupaya taşındığını söyledi. Gültekin: “Avrupa'nın ortasında, aynı saldırıları gördük. Bugün Brüksel saldırıların başkenti oldu. Korsanvari saldırıların merkezi oldu. Avrupa demokrasisi ve adaleti sınıfta kaldı. Siyasi ve ekonomik çıkarlar ile bu saldırılar gerçekleşti. Burası Avrupa'nın başkenti, Avrupa Parlamentosu burada ve bu saldırılara karşı durmalıdır. Basına dönük saldırıları kabul etmiyoruz. Yılmayacak, sinmeyeceğiz. Herkes özgür basına ve haber alma hakkına sahip çıkmalıdır."

 

 

Ne demokrasi ne hukuk

Saldırılara tepki gösteren Stêrk TV Sorani yayın editörü Hindirîn Hewramî de konuşmasında özgür basının baskılara boyun eğmesinin mümkün olmadığına dikkat çekti. Uzun yıllardan beri her türlü hukuksuzluğu Kurdistan’ın ve dünyanın gündemini halka duyurduklarını buna devam edeceklerini dile getiren Hewramî, “Yapılan ne demokrasi ne de hukukla açıklanamaz. Bizler basın emekçileri olarak Kurdistan’da yaşanan hukuksuzlukları ve adaletsizliği halkımıza ve dünya kamuoyuna duyurmaya devam edeceğiz” dedi.

 

 

Sesimizi kısmak istiyorlar

Protesto gösterisi çağrısında da yer alan Belçika’daki Kürtlerin çatı örgütü NAV-BEL de eylem alanındaydı. NAV-BEL Eşbaşkanı, "Bu operasyon Kürt basınını kriminalize etmek ve sesimizi kısmak için yapıldı. Bu saldırıyı kabul etmiyoruz" dedi.

TJK-E adına Kezban Doğan da şöyle konuştu: "Özgür basına dönük saldırıyı kınıyorum. Televizyonlarımıza yapılan ilk saldırı değil. Daha önce de sesimizi kısmak istediler ama kısamadılar, yine sesimizi kısamayacaklar. Türkiye işgal planları yapıyor, bu saldırı bu işgal planlarından bağımsız değildir. Biz TJK-E olarak, tüm saldırılara rağmen bizi yok edemeyeceksiniz, diyoruz. Özgür basın susmayacak." HABER MERKEZİ/ANF

 

* * *

EFJ: Gizliliğe saygı gösterin

Avrupa Gazeteciler Federasyonu (EFJ), Belçika'da yayın yapan Stêrk ve Medya Haber TV'ye yönelik polis baskınına ilişkin yazılı açıklama yayımladı. EFJ, yapılan aramada polisin sergilediği "güç gösterisini" şiddetle kınayarak, yetkilileri gazetecilik kaynaklarının gizliliğine saygı gösterilmesini garanti altına almaya çağırdı. Açıklamada, TV'lere yapılan baskınlarda birçok kapının zorlanarak açıldığını belirtilerek, "Birkaç odada asma tavanlar da kırılmış ve büyük LED ekranlar hasar görmüştür. Savcılık, ayrıca muhasebe ve bankacılık işlemlerinin yanı sıra gazetecilik çalışmaları için kullanılan ve gazetecilik kaynaklarının gizliliğini riske atan iki bilgisayara da el koydu" denildi. 

Hasarı yerinde incelediler

EFJ, Flaman Gazeteciler Birliği (VVJ) Genel Sekreteri Charlotte Michils’in hasarı yerinde gördükten sonra yaptığı şu açıklamaya da yer verdi: "Soruşturma fırsatını yargılamıyoruz, bu bizim işimiz değil, ancak eylemlere eşlik eden güç gösterisini ve verilen önemli zararı kınıyoruz." 

Her 14 yılda bir baskın

Açıklamada, EFJ Genel Sekreteri Ricardo Gutiérrez’in, "Gazetecilik kaynaklarının gizliliği Belçika'da yerleşik Kürt TV kanalları için de aynı şekilde geçerlidir. Her türlü ihlal orantılı olmalı ve azami dikkatle ele alınmalıdır. Kürt TV kanalları ilk kez bu denli büyük çaplı polis baskınlarına hedef olmadı. Geçmişte 1996 ve 2010 yıllarında da benzer iki polis baskını yaşanmıştı. Aramaların hiçbiri takip eden bir eylemle sonuçlanmadı" ifadelerine de yer verildi. MA

 

* * *

VVJ: Açıklama istiyoruz

De Vlaamse Vereniging van Journalisten Flaman Gazeteciler Sendikası (VVJ)   polis baskını ardınan yayınladığı bülten ile hükümetten ve ilgililerden açıklama talep etti. Resmi sitesinde tam sayfa olarak yapılan duyuru ve haberde, 22 Nisan’ı 23 Nisan’a bağlayan gece gerçekleşen polis baskını ile gözdağı verilmek istendiğine dikkat çekildi. VVJ PKK’nin Belçika’da terör örgütü olarak kabul edilmediğini hatırlatıp, bu tip operasyonlar için uygulanan istisnanın Kürt basın kurumlarına uygulanmayacağını vurguluyor.

İstisna uygulanamaz

Bültende: “Kürt medya kuruluşlarına dönük baskına eşlik eden güç gösterisini kınadı. “Kapıların kırılması gerekli değildi. Olay yeri incelemesinde, birkaç kapının zorlandığını ve menteşelerinden söküldüğünü ortaya koymaktadır. Birkaç odada asma tavanlar da kırılarak açılmış ve büyük LED ekranlar hasar görmüştür. Son olarak, savcılık muhasebe ve bankacılık işlemlerinin yanı sıra gazetecilik işlerinde kullanılan iki bilgisayarı da götürdü.

Kaynak gizliliği ihlali

VVJ, yetkililerin dikkatini Belçika'da yürürlükte olan basın özgürlüğü güvencelerine çekmek ister. Kürt yayıncılar Belçika'da yerleşiktir ve her türlü müdahale katı koşullara tabidir. Gazetecilik kaynaklarının gizliliğinin korunması gazetecileri için de aynı şekilde geçerlidir. Kaynak gizliliğinin ihlali, 5 Nisan 2005 tarihli yasaya göre katı kriterlere tabidir. Bilgi kaynaklarının açıklanmasına yönelik talepler ancak bir hakim tarafından önceden değerlendirilerek ve sadece "fiziksel bütünlüğe ciddi tehdit oluşturan suçların önlenmesi" amacıyla yapılabilir. Bilgi aynı zamanda bu suçların önlenmesi için hayati önem taşımalı (orantılılık ilkesi) ve alternatif bir yolla elde edilememelidir (ikincillik ilkesi).

VVJ bu konuya açıklık getirilmesini talep etmektedir.” HABER MERKEZİ