DEM Parti neden kazanmalı?

Hasan KILIÇ Haberleri —

  • DEM Parti’nin seçim başarısı siyaseti sandık duygu, bilgi, atmosferine bağlayan durumdan kurtuluşun önemli momentini oluşturacak ve DEM Parti’nin kazanması siyasetin kazanması demek olacak.

31 Mart 2024 tarihinde yapılacak yerel seçimler yaklaşıyor. 31 Mart’ta yapılacak yerel seçimler hem belediyeleri kimin/hangi anlayışın yöneteceğini belirleyecek hem de genel siyasal duruma dair denklemlerin yeniden belirlenmesini sağlayacak.

31 Mart seçimleri esasında tek ülkede iki seçim şeklinde gerçekleşecek. Kürt kentlerinde seçimler kayyım ve devlet ile DEM Parti ve Kürt siyaseti arasında geçecek. Batı’da ise seçimler sistem içi iktidar ve muhalefet arasında gerçekleşecek. Fakat Batı’da birçok merkezde Kürt siyaseti belirleyici olacak. Yani Kurdistan’da iki tarihsel blok karşı karşıya gelirken, Batı’da çoklu aktörlerin dahil olduğu bir seçim süreci izleyeceğiz.

2015 yılından beri Türkiye’de siyasal meseleler hep seçim bağlamında, atmosferinde konuşuldu. Bu bağlam ve atmosferin hakim olmasının bir nedeni elbette bu yıllar içinde sandıkların sıklıkla kurulmasıydı. Oysa seçime endeksli stratejiler, siyasal gerçeklikler karşısında aktörleri aşındırdı. DEM Parti geleneği bu aşınmayı en çok yaşayan partilerden biri oldu.

Yeniden yapılanma sürecinden başlayarak geldiğimiz seçim döneminde DEM Parti artık arabayı atın önüne koşmayan, seçimi aşan bir siyasal dille talepleri ve mücadelesini ifade eden çerçeveye hızla ulaşmaya başladı. Bu eksende, DEM Parti’nin seçim başarısı siyaseti sandık duygu, bilgi, atmosferine bağlayan durumdan kurtuluşun önemli momentini oluşturacak ve DEM Parti’nin kazanması siyasetin kazanması demek olacak.

DEM Parti’nin kazanmasıyla, dünyada ve Türkiye’de yükselen aşırı sağa karşı gerçek bir sol-devrimci alternatifin güçlenmesi için moral zemin oluşacak. Türkiye’de sistem partileri de dahil olmak üzere direksiyonu sağa kırma yarışına karşı sol, demokrat, devrimci bir çizginin kazanabileceği algısı güçlenecek ve sağcılaşma yarışı sekteye uğrayacak. DEM Parti’nin güçlü sonuç alması Türkiye’de Kürt meselesi ve demokrasi sorununun tekrar esas gündem haline gelmesini sağlayacak. Unutulmamalı ki, 7 Haziran’dan 1 Kasım’a gelindiğinde HDP’nin daha yüksek, AKP’nin daha düşük oy alması durumunda Türkiye siyasetinin yakın tarihi farklı yazılırdı. Kürt meselesinin gündemin merkezine doğru yürüyüşü Türkiye’de toplumun devleti yeniden konum almaya zorlaması başarısı olur. Kürt meselesinde toplumsal talebin yükselmesi mesajıyla devlet-iktidar-sermaye üçlüsü politik konumlarını gözden geçirir. DEM Parti geleneğinin 2019’da seçim başarısı/siyasi başarısızlık süreci ve 2023’te yaşanan bariz yenilgi Kürt siyaseti ile Türkiye solu arasında ayrışmayı örgütleyen semptomların açığa çıkmasına neden oldu. Bu süreçte DEM Parti/HDP’nin yaptığı bariz hatalar bu semptomların güçlenmesine neden oldu. Birçok yerde artık ortak mücadele vurgusu bile negatif reflekslerle karşılanıyor. DEM Parti’nin sadece Kürt nüfus coğrafyasına sıkışmayan seçim başarısı söz konusu negatif reflekslere karşı ortak mücadele hattını güçlendirecektir. Kuşkusuz ki, bu yönlü bir gelişme Türkiye’nin gelecekteki demokrasi ve eşitlik mücadelesi için oldukça önemlidir.

31 Mart’ta DEM Parti’nin güçlenerek çıkması, seçmen rengini arttırması ve özellikle Batı’da belediye meclislerinde söz sahibi olması Türkiye’nin genel siyasetini ciddi şekilde etkileyecektir.

Türkiye’nin aydınları, demokratları, devrimcileri siyasetin gerçekliğini görüp DEM Parti etrafında birleşmelidir. Çünkü DEM Parti dışındaki partilere oy vermek siyasette kurucu bir değişimi değil, bir kaporta değişim talebine işaret edecek. Devlet aklı ve iktidara bu düzeyde bir mesaj verilmesini sağlayacak. Oysa DEM Parti’ye oy vermek iktidar ve devlet aklına kurucu bir değişim ve kapsamlı bir dönüşüm mesajıdır. Siz devlet aklı olsanız, hangi mesajı tercih ederdiniz?

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.