Çocukluğumuz neden bu kadar uzun?

Doğan Barış ABBASOĞLU Haberleri —

  • İnsanların çocuklukları diğer canlılara göre oldukça uzundur. İnsanın yakın akrabaları olarak değerlendirebileceğimiz primatların hiçbiri yetişkinliğe ulaşmak için bu kadar uzun bir süre harcamaz. Bunun nedenleri konusundaki soru işaretlerine son dönemlere yapılan bir dizi arkeolojik keşif ışık tutuyor.

İnsan türünün evrimi boyunca çocukluk dönemleri de büyük oranda uzadı. Bu gerçek, “çok daha önemli problemlerle” meşgul olan arkeologlar ve paleoantropologlar için çok da ilginç gelmiyordu. Ancak son dönemlerde yapılan keşifler, dezavantajlı gibi gözüken çocukluk süresinin uzunluğunun nedenleri, bunun önemi konusunda yeni bilgiler veriyor.

İnsanlar primatların aksine çocukluk dönemi yaşarlar. Primatların hemen hemen hepsinin gelişimini bebeklik, gençlik ve yetişkinlik olarak ayırabiliriz. İnsanlarda ise arada çocukluk ve ergenlik olarak tanımladığımız geniş bir dönem vardır. Bu istisnai dönemler insan ömrüne göre kıyasladığımız zaman oldukça uzun.

 

 

İnsansılardan Homo Sapiens’e kadar çocukluk sürekli uzadı

2020 yılında yapılan bir çalışmada Gunz ve meslektaşları, 3 milyon yıl öncesine ait sekiz insansının kafatasları üzerinde incelemelerde bulundu. Araştırmada bu türün gençlerinin beyinlerinin aynı yaştaki modern şempanzelerden daha küçük olduğunu, yetişkinlerin beyinlerinin ise yetişkin şempanzelerinkinden biraz daha büyük olduğunu tespit etti. Bu araştırmada bu türün beyinlerini büyütmek için daha uzun süre harcadığını gösteriyor. Yani bir anlamda ortaya çıkan sonuçlar çocukluk döneminin 3 milyon yıl önce biraz uzamaya başladığını gösteriyor.

3 milyon yıl kadar önce ortaya çıkan Homo geni taşıyan türler ise insansılara göre dikkat çekici bir şekilde daha büyük beyinlere sahiplerdi. Dik yürümeye başlayan bu tür, aletler yapma ve kullanma becerisine sahipti ve geniş bir besin yelpazesi ile besleniyordu.

1,6 milyon yıl önce Kenya’daki Turkana Gölü yakınlarında yaşamış olan ve Nariokotome Çocuğu olarak adlandırılan Homo erectus kalıntıları üzerinde inceleme yapan bilim insanları, 8 yaşında öldüğü düşünülen bu çocuğun beyninin modern insanlardan daha hızlı geliştiğini tespit etti. Ama bu gelişim daha önce yaşamış olan insansılara göre daha yavaştı. Yani bir anlamda çocukluğun ilk insansılarda yavaş yavaş uzadığı daha net bir şekilde görüldü.

Modern insanlar yani Homo sapiensler ise bundan 300 bin yıl kadar önce ortaya çıktı. Bu tarihten sonra çocukluğun uzadığı konusunda çok net bir veri yok. Ancak çoğu bilim insanı milyonlarca yıl içinde çocukluk dönemindeki uzamanın Homo Sapiens sonrasındaki gelişimi için çok detaylı fosil incelemeler yapılması gerektiğini belirtiyor.

İnsan bebekleri “erken” doğuyor

Çocukluğun insanlarda neden uzun olduğuna ilişkin çok tartışmalı bir teori var. Buna göre insanlardaki doğum, primatlara göre olağanüstü bir şekilde zor. Diğer primatlara göre insanlar, iki ayak üzerinde durdukları için kalçaları darlaşmıştır. Bebeklerin kafaları ise beynin gelişmesi nedeniyle büyük olduğundan doğum tehlikeli ve acılı bir deneyimdir.

Washingto Üniversitesi’nden Tela Monson ve meslektaşlarına göre insansılardaki hamilelik yaklaşık 6 milyon yıl kadar önce değişmeye başladı. Bebekler ve beyinleri giderek büyüdüğü için insansı türlerinde bebekleri erken doğuran türler evrimleşti. Sonuç olarak bebekler beyin gelişimi nedeniyle henüz gelişmemiş ve çaresizken doğmalıydı. Bu nedenle bazı bilim insanları, bebeklerin ilk iki yılını ikinci hamilelik olarak nitelendiriyor. Bebekler ancak bu kadar uzun bir dönemde bir primat yavrusunun bir ayda kazandığı yetenekleri kazanıyor.

 

 

Uzun çocukluğun sosyal nedenleri

Tabii bu teori tek başına daha uzun çocukluk dönemlerinin evrimini açıklayamaz. Bebekler doğduktan sonra teorik olarak hızla yetişkinliğe doğru gelişebilirler. Bu neden böyle olmadı. Bunda, insanların düşünsel olarak gelişiminin sosyal yaşamdaki öneminin nasıl bir etkisi olduğu da tartışmalıdır.

Bu nedenle bilim insanları bir süredir ilk insan toplumlarında çocukların nasıl yaşadığına ilişkin arkeolojik kanıtları değerlendiriyor.

İtalya'daki Bàsura mağarasında bulunan ayak izleri ve diğer izler, 14.000 yıl önce bir aile gezintisi gibi görünen bir olayı gözler önüne seriyor. Bulgulara göre mağaranın derinliklerine doğru yürüyen grupta beş kişi vardı: bir erkek ve bir kadın, bir genç ve en küçüğü yaklaşık 3 yaşında olan iki çocuk. Mağarada bir noktada, gençlerin zeminden çamur topladıkları ve bir dikitin üzerine sürdüklerine ilişkin kanıtlar var.

2022 yılında yapılan bir çalışmada, Taş Devri Avrupa'sındaki mağara duvarlarına boyanmış el kalıpları incelendi. Bazıları o kadar küçüktü ki, bebekler tarafından yardımla yapılmış olmalıydı. Tarih öncesi mağara duvarındaki izlerin önemli bir bölümünün sadece eğlence için yapılmış olması kuvvetle muhtemel.

Oyuncaklar tarih öncesi çağlarda da vardı

Yine çocukların oynaması için antik çağlarda oyuncaklar yapıldığına yönelik bulgular da bulunuyor. Örneğin Fransa'daki Laugerie-Basse'de arkeologlar 11.000 ila 18.000 yıl öncesine ait bir kemik disk buldu. Her iki tarafında farklı bir pozda bir geyik resmi ve ortasında ip geçirilebilecek bir delik bulunan bu kemik diski bir oyuncak gibi duruyor. Araştırmacılar ipin bükülüp bırakılması halinde diskin dönerek, bir çocuğun çevirmeli kitabı gibi geyiğin hareket ettiği yanılsamasını yarattığını belirtiyor.

İlk oyuncakların çoğu muhtemelen ahşap gibi çabuk bozulabilen malzemelerden yapıldığından çürüyüp gittiği tahmin ediliyor. Ancak diğer oyun biçimleri hala görülebilmekte. Fransa'daki Le Rozel'de, sanki ebelemece gibi bir kovalamaca oyunu oynuyormuş gibi etrafta koşuşturan Neandertal çocuklarının ayak izleri bulundu.

Onlarca yıldır yapılan araştırmalar çocuklu dönemindeki oyunların yeni fiziksel, psikolojik ve sosyal beceriler öğrenmenin bir yolu olduğunu gösteriyor. Arkeolojik kayıtlarda bazı oyuncakların ortaya çıkışının tekerlek ve dokuma gibi teknolojik yeniliklerle aynı zamana denk gelmesi, çocuk oyunlarının bazı önemli insan icatlarına ilham verdiğine işaret ediyor.

 

 

Uzun çocukluk dönemi karmaşık becerilerin öğrenildiği dönem

Tarih öncesi çocukların da hayatta kalmak için beceriler öğrenmesi gerekiyordu. 2022'de yayınlanan bir çalışmada 28 modern toplumdaki genç toplayıcılar incelenmiş ve çocukların meyve ve kabuklu deniz ürünleri toplamayı kolayca öğrenirken, yumru kökler ve av hayvanları gibi kaynakların sömürülmesinde ergenlik veya yetişkinliğe kadar ustalaşmadıkları görüldü. Araştırmacılar bu durumun, uzun bir çocukluk döneminin karmaşık yiyecek arama becerilerinin öğrenildiği bir dönem olarak evrimleştiği fikrini desteklediği sonucuna vardı.

Genel resim, tarih öncesi çocukların farklı etkinliklerle dolu zengin ve karmaşık yaşamları olduğu ve her zaman öğrenip keşfettikleri yönünde. Araştırmacılar bu çocukların temel becerileri edinmenin yanı sıra karmaşık sosyal durumları nasıl yöneteceklerini ve bu dünyada insan olarak faaliyet göstermemizi sağlayan her şeyi öğrendiğini düşünüyor. Bu da insanların uzun bir çocukluk geçirmesinin temel nedenlerinden biri olarak gösteriliyor.

(*) New Scientist dergisinde yayınlanan makalelerden derlenmiştir.

 

* * *

Çocuk beyninin gelişimi

Doğumda ortalama bir bebeğin beyni, ortalama bir yetişkin beyninin yaklaşık dörtte biri büyüklüğündedir. İnanılmaz bir şekilde, ilk yıl içinde iki katına çıkar. Büyümeye devam ederek 3 yaşına kadar yetişkin boyutunun yaklaşık %80'ine, 5 yaşına kadar da %90'ına - neredeyse tam yetişkin boyutuna - ulaşır.

Beyin insan vücudunun komuta merkezidir. Yeni doğan bir bebek, hayatının geri kalanında sahip olacağı tüm beyin hücrelerine (nöronlara) sahiptir, ancak beynin gerçekten çalışmasını sağlayan bu hücreler arasındaki bağlantılardır. Beyin bağlantıları hareket etmemizi, düşünmemizi, iletişim kurmamızı ve hemen hemen her şeyi yapmamızı sağlar. Erken çocukluk yılları bu bağlantıları kurmak için çok önemlidir. Her saniye en az bir milyon yeni sinirsel bağlantı (sinaps) kurulur, bu sayı hayatın diğer dönemlerinden daha fazladır.

Beynin farklı bölgeleri hareket, dil ve duygu gibi farklı yeteneklerden sorumludur ve farklı oranlarda gelişir. Beyin gelişimi kendi üzerine inşa edilir, bağlantılar sonunda birbirleriyle daha karmaşık şekillerde bağlanır. Bu da çocuğun hareket etmesini, konuşmasını ve daha karmaşık şekillerde düşünmesini sağlar.

İlk yıllar, bir çocuğun beyninin sağlıklı, yetenekli, başarılı yetişkinler olmak için ihtiyaç duyduğu bağlantıları geliştirmesi için en iyi fırsattır. Motivasyon, öz düzenleme, problem çözme ve iletişim gibi birçok önemli, üst düzey yetenek için gerekli bağlantılar bu ilk yıllarda oluşur - ya da oluşmaz. Bu temel beyin bağlantılarının yaşamın ilerleyen dönemlerinde oluşması çok daha zordur.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.