Çizgilerle Öcalan'ın serüveni

Kültür/Sanat Haberleri —

Sean Michael Wilson

Sean Michael Wilson

  • "Çizgilerle Abdullah Öcalan’ın hayatı" kitabının yazarı Sean Michael Wilson, “Amaç ve misyonunda net ve kararlı olan Öcalan’ın mücadelesi çok etkileyici. Kürtler ve Öcalan hakkında daha fazla bilgi edinmek isteyenler için bu çizgi roman iyi bir giriş niteliğinde” dedi.

REWŞAN DENİZ

'Özgürlük kazanacak-Çizgilerle Abdullah Öcalan’ın hayatı' 160 sayfadan oluşan bir çizgi roman. Orijinal dili İngilizce olan çizgi romanın yazarlığını ödüllü İrlandalı çizgi roman yazarı Sean Michael Wilson, çizimlerini ise İspanya’da yaşayan Kürt illüstratör Keko yaptı. Çizgi roman, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ı ve Kürt Özgürlük Hareketi’ni tanımak isteyenler için sade kurgusu ve diliyle iyi bir çalışma. Çizgi romanın yazarı Sean Michael Wilson, Öcalan’ın ortaya koyduğu demokratik konfederalizmin şimdiye kadarki kitapları arasında onun kişisel felsefe ve politikalarına en yakın olanı olduğunu ifade ederek, “Bu tür özgürlükçü sosyalist veya sosyal ekoloji tipi modele kesinlikle katılıyorum” dedi. Çizgi romanın Kürtler ve Öcalan hakkında bilgi edinmek isteyenler için iyi bir giriş niteliğinde olduğuna işaret eden Wilson bu konuda çizgi romanların zor şeyleri daha erişilebilir kılmaya yardımcı olduğunu belirtti.

Aynı zamanda 40’dan fazla çizgi roman yazarı Sean Michael Wilson gazetemizin sorularını yanıtladı.

 

İrlandalı çizgi roman yazarı Sean Michael Wilson

 

Çizgi roman önerisini sizin yaptığınızı biliyoruz. Bu öneri ve proje nasıl ortaya çıktı?

Bu tür projelerde sıklıkla yaşanan şey, iki veya üç yıl sonra ilk kimin fikri olduğunu unutmaktır. Ve bu aslında olumlu bir şey çünkü bu, kitabın yakın işbirliği içinde çalışan iki veya üç kişinin ortak çalışması anlamına geliyor. Bu durumda kitabın kökeni, İngiltere'deki büyük bir sendikal örgüt olan GFTU (Genel Sendikalar Federasyonu) ile yaptığımız ve Kürt halkını desteklemekle bağlantıları olan başka bir kitaptan geliyor. Onlarla birlikte, Birleşik Krallık'taki tarih boyunca halkın demokratik mücadelelerini konu alan 'The Many Not the Few' (Birkaç kişi değil çoğunluk) adlı bir kitap hazırladık. Bundan sonra Kurdistan'la ilgili bir sonraki kitabı yazma fikri ortaya çıktı.

Özellikle Londra’daki Kürtler, çizgi romanın anlatıcısı Estella’nın Estella Schmid olduğunu hemen anlayabilir. Estella, romanın yazımında size yardımı oldu mu ya da size ilham kaynağı olduğunu söyleyebilir miyiz?

Burası Estella'nın da devreye girdiği yer. Çünkü sendikanın genel sekreteri onu tanıyordu ve aynı zamanda diğer kitabımızın girişini yazan İşçi Partisi'nin önceki lideri Jeremy Corbyn'i de tanıyordu. Böylece beni Estella'ya ilişkilendirdiler ve o da Kurdistan ve Öcalan'la ilgili kitabı yazmaya başlarken hemen oradaydı. Ama aslında kitabın oluşturulmasında birlikte çalıştığım esas kişiler Uluslararası Öcalan’a Özgürlük İnisiyatifi çalışanlarıydı. Elbette Estella, kitapta merkezi bir karakter ve kitabın genç öğrencisine (ve dolayısıyla okuyuculara) rehberlik ediyor.

2018’de Hannah Arendt, Franz Fanon, Jacques Derrida’nın da olduğu bir çizgi roman yazmıştınız. Şimdi ise Öcalan üzerine bir çizgi roman yazdınız. Öcalan hakkında yazmak sizin için nasıl bir deneyimdi?

O kitapta Filistinli Edward Said'le ilgili ve oryantalizm fikrinden bahseden bir bölüm vardı. İskoçyalıyım ama Japonya'da yaşıyorum. Japonya ve Çin hakkında 15 kitap yazdım, dolayısıyla Asya ya da Doğu kültürünün bazı yönleri bana tanıdık geliyor. Ancak demokratik konfederalizmin fikirleri ve planları muhtemelen şimdiye kadarki kitaplarım arasında benim kişisel felsefeme ve politikalarıma en yakın olanıdır. Bu tür özgürlükçü sosyalist veya sosyal ekoloji tipi modele kesinlikle katılıyorum. Bu yollar toplumlarımızı örgütlememiz için en iyi yollar. Aslında bu katılımcı ekonomi toplumu yaklaşımı hakkında ben daha önce ABD'de Michael Albert ve Noam Chomsky ile birlikte 'Parecomic' adında bir kitap yazmıştım. Dolayısıyla genel politik fikirler bana tanıdık geliyor.

 

 

Onun hakkında çizgi roman yazan biri olarak Öcalan size göre nasıl bir devrimci ve düşünür?

Bu kitaba ilk başladığımda Türkiye ve Kurdistan hakkındaki bilgim oldukça azdı, dolayısıyla Uluslararası Abdullah Öcalan’a Özgürlük-Kurdistan’a Barış İnisiyatifi'nin yardımıyla çok şey öğrenmek zorunda kaldım. Ama sorun değil, bu kitapları yazmamın sebeplerinden biri de kendim hakkında bir şeyler öğrenebilmem. Ve bu öğrenmenin sonucu olarak sanatsal bir şey yaratmanız gerekiyor, bu da bu tür şeyleri öğrenmenin çok iyi ve etkili bir yolu. Üstelik sanatçı Keko da elbette Kürt olduğundan kitapta kendi kişisel bilgisini insanların ve mekanların bakışına aktarmış. Sanatsal olarak çok iyi bir iş çıkarmış, mükemmel. Kitaptan memnunum.

Kitabımızın ilk bölümü Öcalan'ın kendisine ve 1950'li yıllardaki çocukluğundan bu yana hayatına odaklanırken, ikinci bölüm daha geniş Kurdistan sorunlarına ve son 20-30 yıllık mücadeleye odaklanıyor. Bunlardan ilki ve en bariz olanı, Öcalan'ın şiddete başvuran devlet güçlerine karşı verdiği kişisel mücadelenin büyük siyasi ve kişisel zorluklar açısından ne kadar etkileyici olduğudur. Ve Kurdistan'da çocukluğundan günümüze kadar amaç ve misyonunda net ve kararlı.

Dediğim gibi demokratik konfederalizm çok önemli bir şey ve Öcalan'ın bunun Ortadoğu için iyi bir model teşkil ettiğini söylemesini haklı buluyorum. Ama sadece Ortadoğu için değil, toplumu daha iyi bir şekilde nasıl örgütleyebileceğimiz konusunda da dünya için iyi bir model sağladığını düşünüyorum. Şu anda Rojava'da yaşananlar çok önemli. İskoçyalıyım ama İrlandalı bir aileden geliyorum ve Kelt halkının kendi kendini örgütlediği daha demokratik bir sistemi yaratma mücadelesi, benim kişisel geçmişimdir ve bu da Kurdistan ile alakalı.

Sonuçta çoğu insanın tanımadığı, bilmediği bir konuda roman yazıyorsunuz. Buna rağmen çizgi romanın dili ve kurgusu sade. Kürtleri ve Öcalan’ı tanımak isteyenler için iyi bir giriş olabilecek bir kaynak. Romanın dili ve kurgusunu oluşturmada neyi esas aldınız?

Karmaşık fikirleri basit bir şekilde ortaya koymak benim iyi olduğum şeydir ve bunu 40'tan fazla çizgi romanda yaptım. Yani bu benim için artık normal; işimde neredeyse her gün yaptığım şey bu. Çizgi romanlar bunun için idealdir, çünkü sanat ve metnin karışımı zor şeyleri daha erişilebilir kılmaya yardımcı oluyor ve bunu yine de oldukça akıllıca bir şekilde yapabiliyor. Çizgi romanlara saygı duymamın ve onlarla çalışmayı sevmemin bir nedeni de bu. Çeşitli araştırmalar, bunların bilgiyi almanın daha iyi bir yolu olduğunu ve okuyucu için de hatırlama düzeyinin yalnızca metinden oluşan kitaplara oranla daha yüksek olduğunu göstermiştir.

Kitabı yazarken Uluslararası Öcalan İnisiyatifi'nden çok yardım aldım ve ayrıntıları ve tarihi doğru bir şekilde elde etmek için birçok farklı hususu ayarlamak zorunda kaldık, ancak son ürünün çok iyi olduğunu düşünüyorum. Ve evet, Kürtler ve Öcalan hakkında daha fazla bilgi edinmek isteyenler için iyi bir giriş niteliğinde. Ben de öğrenmeye devam etmek ve orada daha iyi bir toplum inşa etme yönündeki etkileyici çabalara dahil olmaya devam etmek istiyorum.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.